Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu 1947 yılında Ankara’da doğar. Ted Koleji’ni bitirdikten sonra Ankara Tıp Fakültesi’ne girer. Öğrencilik yıllarında TRT’nin spikerlik sınavlarını kazanarak bu alanda çalıştı. Mezuniyetten sonra serbest doktorluk yapan Gülseren Budayıcıoğlu kitapları olarak düşünüldüğünde hastaları ile seanslarını derlediği “Madalyonun İçi: Bir Psikiyatristin Not Defterinden” ilk kitabıdır. 2005 yılında, Ankara’da Madalyon isimli psikiyatri kliniği açar ve oluşturduğu kadrosu ile çalışmalar yapar.
2013 senesinde bu psikiyatri kliniğinin İstanbul Levent’te bir şubesini açar. Hekimlik yaşantısı boyunca pek çok hasta ile tecrübe edinen ve bunu paylaşmak isteyen Gülseren Budayıcıoğlu, çeşitli kitaplar çıkarır. Hacettepe Üniversitesi’nde psikiyatri dalındaki uzmanlığı alır ve 5 yıl öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Büyük bir istekle yaptığı çalışmaları derleyerek, kitaplar yayınlayan Gülseren Budayıcıoğlu, detaylara inerek ruhsal iniş çıkışları, duygu durumlarını akıcı bir dille anlatmıştır. Çıkardığı kitaplar senaryolaştırılmış ve TV dizisi olarak yayınlanmıştır.
Gülseren Budayıcıoğlu ve İlk Kitabı
İlk kitabı “Madalyonun İçi: Bir Psikiyatristin Not Defterinden” bir iş adamının panik atağını, titizlik yakıntısı olan 3 genç kızı ve benzeri gerçek hasta hikayelerinden derlenmiştir. Kitapta ölüm tedirginliği, saplantılı aşk ve insana dair tüm sorunlarda bir ruh doktorunun yönlendirmeleri, yaptığı değerlendirmeler, çıkış yolunu hasta ile beraber arama çabası anlatılır. Gülseren Budayıcıoğlu ve ilk kitabı ile sayfa sayfa ilerledikçe kendimizden bir şeyler yakalayıp, huzur ve sevginin hayatımızda çok önemli bir yeri olduğunun idrakine varırız.
İkinci kitap:Günahın Üç Rengi Madalyonun Öteki Yüzü kitabında mazoşist ruhlu bir adamın hikayesi, üç nesil süregelen herkese söylenemeyecek bir sırrın anlatılışına tanıklık edilir. Nefes alınamayan hayatlara bir uzmanla birazcık can verilmesi konu edilir. Bu çeşitli hikayelerin birleştiği yöne bakılır ise, yaşantımızda istenen yakınlık, sevgi eksikliğidir. Sürükleyici ve son derece dokunaklı hikayeleri ile kendimizi tekrar tekrar sorgulayıp, bu hayatlar ile kıyaslandığında mutluluğu bulmanın çok zor olmadığını anlamamızı sağlar.
Gülseren Budayıcıoğlu ve Senaryolaştırılan Kitapları
Gülseren Budayıcıoğlu’nun mesleki deneyimleri ile ortaya çıkan bu değerli eserler hayata çok yönlü bakış açısı kazandırır. Gülseren Budayıcıoğlu ve senaryolaştırılan kitapları arasında 2011 yılında baskıya giren “Hayata Dön” “İstanbullu Gelin” dizisi ile TV dizisi olarak izlenmiştir. Kitapta “Âla” karakterinin içine kapanık ve karamsar yapısı ile çok zor terapiyi kabul etmesi ve ilk başlarda doktorunu fazlası ile zorlaması anlatılıyor. Çocukluğunda yaşadığı ağır travmalar, psikolojik ve fiziksel işkencelerin hayatı boyunca peşini bırakmaması hikayenin iç acıtıcı taraflarındandır.
Gülseren Budayıcıoğlu’nun “Camdaki Kız” kitabı ise “Doğduğun Ev Kaderindir” dizi ismi ile senaryolaştırılmıştır. Bu kitapta zengin ve rahat bir hayat geçiren genç kız ile varoşlarda büyüyen bir gencin hayatının kesişmesi anlatılır. Çocuklukta yaşanan kötü anılar, örselenmiş hayatlara sebep olan etkenleri farkında olmadan ileriki yaşantımızda da hayatımıza çekeriz. Geçmişteki kısır döngülerin yaşantımızı nasıl etkileyeceği ile ilgili bir analiz içeren kitap etkileyici yeni bir hikayeyi okurla buluşturur.
Gülseren Budayıcıoğlu ve Gerçek Hikayeler
“Kral Kaybederse” romanında hikayenin en can alıcı tarafı, hayatın onu hiç örselemeyeceğini, hep zirvede olacağını sanan bir adamın dibe vurmasıdır. Gülseren Budayıcıoğlu gerçek hikayeler irdelendiğinde, karşılıklı bir ruh doktoru ile kurulan iletişimin, hastayı doğru anlayabilmenin ve doktorun hastayı anlayabildiğini hissettirmenin ne kadar önem taşıdığı görülmektedir. Bu hikayede de diğerleri gibi verilen diğer bir mesaj ise, kendimizle ilgili atılan bir adım da olsa geç hiçbir zaman olmayacağıdır. Mesleki birikim ve yeteneğinin yanında kaleminin ustalığı okuyucuları memnun eden Gülseren Budayıcıoğlu kitaplarında terapi yapılıyor hissini size yansıtır.
Ruhsal çözümlemelerin ortaya konulduğu kitaplar, psikiyatri alanında çalışmak ve okumak isteyenler için aynı zamanda başarılı bir kaynak kitap olarak da görülebilir ve feyz alınabilir. Farklı psikiyatrik vakaların konu edildiği kitaplar ile gerçek yaşantıya dair acı verici örnekler ortaya konulur. Ruh sağlığının fiziksel sağlık kadar önem taşıdığı ve üzerinde vakit geçirmeden durulması gerektiği de bir mesaj olarak her hikayede ortaya konulur. Bu konuda farkındalık yaratması da, kitapların okuyuculara verdiği önemli kazanımlardan olacaktır. İnsanların ruhsal yaralarını sarmayı ve tedavi etmeyi amaç edinen Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu kitapları, kliniğinde yaptığı terapileri hastalarının izni ile yayınlanmıştır.